Jinekoloji en basit anlatımı ile kadın hastalıkları bilimidir. Kadın Hastalıkları kadınların doğuştan gelen üreme sistemi hastalıklarından yani doğumsal anomalilerden menopoza kadar kadın üreme sistemini tüm hastalıklarını kapsamaktadır. İçerisinde üreme hormonlarına ait anomalilerden myomlara, düzensiz adet görmekten gebe kalamamaya, rahime ait kitlelerden, yumurtalığa ait kistlere, vulva vajen ve tubalara ait her türlü hastalığa ait tanı ve tedavi işleri jinekolojinin ilgi alanına girmektedir.
Aşağıda jinekologların en sık karşılaştıkları ve en yaygın görülen sorunlardan bazıları hakkında kısa bilgiler verilecektir. Daha kapsamlı bilgiler ilgili konuya ait özel makalelerde mevcuttur.
Kadın üreme sistemi yumurtalılar, tüpler, uterus, vajen ve vulvayı kapsamaktadır. Yumurtalıkların genetik bazı hastalıklarda kısıtlı yumurta potansiyeline sahip olması, rahimin anne karnında gelişirken çift rahim ya da perde ile ikiye ayrılmış olması, rahim ağzında perde bulunması ya da çift rahim ağzı olması, yapısal olarak her ikisinde anormal anatomik yapıda gelişim olması, vajenin çift vajen ya da perde ile bölünmüş olması ya da hiç gelişmemesi, kızlık zarında ait anomaliler gibi pek çok anomali jinekolojinin çalışma alanına giren sorunlardır. Bu sorunların bir kısmı sadece jinekolojik şikayetlere neden olurken bir kısmı da gebe kalmakta ve gebeliğin devam ettirilmesinde başarısızlıklara neden olurlar. Bu nedenle kadın üreme sistemine ait sorunlar üreme sorunlarına neden olarak sosyal boyutlu sorunların da temelini oluşturabilmektedirler.
Vulva vajene ait sorunların başında vajinitler ve bartolin kisti gibi durumlar gelmektedir. Vajinitler için genellikle medikal tedaviler ve yaşam tarzı önerileri gibi yaklaşımlar ön plana çıkarken bartolin kisti durumlarında çoğu zaman müdahaleler gerekli olmaktadır. Bartolin kistleri ile ilgili daha kapsamlı bilgilere Bartolin Kisti Nedir? - Prof. Dr. Selahattin Kumru bölümünden ulaşabilirsiniz.
Miyomlar uterusun yani rahimin en sık görülen tümörleridir. Doğurganlık çağındaki kadınları neredeyse yüzde kırkında miyomlar görülebilmektedir. Miyomların bir kısmı sessiz ve sorunsuz seyir gösterirken diğer bir kısmı daha gürültülü, düzensiz ve aşırı adet kanamaları, kasık ve cinsel ilişki sırasında ağrılar, gebe kalamama ya da tekrarlayan gebelik kayıpları, aşırı adet kanamaları yüzünden kansızlık ve kansızlığa bağlı ortaya çıkan çabuk yorulma, efor kapasitesinde azalma, hafıza zayıflıkları vb pek soruna neden olabilmektedirle. Miyomlar nadiren içlerinde kanser hücresi barındırır ancak bu ultrasonografide görülen miyom görünümlü kitlelerin kanser olmayacağı anlamına gelmez bu konu her zaman özellikle de hızlı büyüyen miyomlarda akılda tutulmalıdır.
Miyomlar yani diğer bir ifade ile fibroidler, yerleşim yerleri, büyüklükleri ve neden olduğu sorunlar göz önünde bulundurularak tedavi edilir. Tedavide en çok kullanılan yöntem rahim alınmadan miyomların ameliyat ile çıkartılmasıdır. Miyomlar ile ilgili daha kapsamlı bilgiye Miyom Nedir? - Prof. Dr. Selahattin Kumru sayfasından ulaşmak mümkündür.
Endometrial polipler doğurganlık çağı ve menopozda görülen rahime ait yapılardır. Poliplerin gelişim mekanizması tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Histopatolojik incelemelerinde rahime ait bez yapılarının içindeki hücrelerin benzeri hücreler polip içerisinde de görülürler. Poliplerin büyümesinde kadınlık hormonu östrojenin etkisi mutlaktır. Polipler genellikle düzensiz kanamalar ve üreme başarısızlığına neden olurlar. Tanılarında ultrasonografi ya da salin infüzyon sonografi (SIS) yararlı olsa da tanı için altın standart histeroskopi adı verilen ve bir kamera sistemi ile rahimin içinin incelenmesini sağlayan ameliyatlardır. Histeroskopi ile poliplerin hem kesin tanısı hem de tedavisi mümkündür. Endometrial polipler ve histeroskopi ile ilgili daha kapsamlı bilgiye Endometrial Polip (Rahimde Polip) - Prof. Dr. Selahattin Kumru sayfasından ulaşmak mümkündür.
Rahim, normalde leğen kemiği (pelvis) içinde bulunan ve konumu kendi bağları ve pelvik taban denilen yapı tarafından desteklenen bir organdır. Rahime ait bağların zayıflaması ya da pelvik taban denilen hamak benzeri yapının kas ve bağ dokularının zayıflaması durumunda, rahim vajenden dışarıya doğru yer değiştirmeye başlar ve duruma müdahale edilmez ise rahim tamamen vajenden dışarıya çıkar. Bu duruma rahim sarkması ya da uterus prolapsusu adı verilmektedir.
Rahim sarkmasının esas nedeni pelvik taban denilen kasların zayıflaması/gevşemesidir. Bunun nedeni de özellikle vajinal doğumlar, zor doğumlar, travmatik doğumlar, obesite, sigara içimi ve sürekli karın içi basıncını arttıran (halter kaldırmak ağır işler yapmak gibi) faaliyetlerdir.
Rahim sarkması tanısını koymak oldukça kolaydır ve muayene sırasında konulabilir. Rahim sarkması tedavi edilmez ve sarkmaya neden olan faktörler ortadan kaldırılmaz ise sorun ilerler ve rahim tamamen vajenden dışarı çıkarak daha ciddi sorunlara neden olabilir.
Rahim sarkmasının esas tedavisi cerrahidir ve sarkan rahim ve birlikte sarkan başka organlar var ise bunların normal anatomik pozisyonuna gelmesini sağlayacak şekilde asılmasıdır. Rahim sarkmasında tedavi amacıyla kullanılan pek çok cerrahi teknik mevcuttur ve hangi ameliyatın yapılacağı hastanın durumu ve beklentileri göz önüne alınarak gerçekleştirilir. Sarkma ameliyatlarından karından yapılan ve omurga alt kısmına askı ameliyatları genellikle ömür boyu olumlu etkisi devam eden ve tercih edilen ameliyatlardır. Bu ameliyatlar karın açılarak ya da kapalı olarak (laparaskopi ile) yapılabilmektedir ve bizde klinik pratiğimizde kapalı askı ameliyatlarını tercih etmekteyiz. Rahim sarkması ile ilgili daha kapsamlı bilgiye Rahim Sarkması - Prof. Dr. Selahattin Kumru linkinden ulaşılabilir.
Kadınlarda, özellikle de doğum yapmış kadınlarda idrar kaçırma sık görülen ancak genellikle saklanan bir sorundur. İdrar kaçıran kadınlar genellikle bunu doğum yapmış olmanın bir sonucu ve orta yaşın olağan bir sorunu olduğunu düşünürler. Tedavi imkanı ve tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilmedikçe de genellikle bunu bir sorun olarak dile getirmezler. İdrar kaçırmayı bir sorun olarak görmek ve tedavi için çaba harcamak kadınların sosyal ve psikososyal durumları ile de yakından ilişkili olup, sosyal olarak aktif ve dışarıda vakit geçiren kadınlar bu sorunlarını tespit edip daha çok tedavi arayışına girerken, dışarıda aktiviteleri daha az olan ve bez bağlamaktan rahatsız olmayan kadınlar ise daha az tedavi arayışına girmektedirler.
Yukarıda da anlatıldığı gibi idrar kaçırma için tedavi, ancak sorundan rahatsız olan kadınlar için söz konusu olacaktır.
İdrar yapma faaliyetinin koordinasyonu, idrar torbasının sinirleri ve kasları, bu sinirleri beyin ile ilişki kurduran omurilik sinirlerinin sağlamlığı ve beyinde bu işleri koordine eden merkezin sağlamlığı ile ilişkilidir. Yukarıda sayılan bölgelerden herhangi birinde oluşan hasar ya da yetmezlik idrar kaçırmaya neden olacaktır. Katkıda bulunan faktörlerden de anlaşılacağı üzere birden fazla idrar kaçırma tipi vardır ve her idrar kaçırma tipi için tedavi yaklaşımları farklı olacaktır. Tedavi bazen egzersizler, bazen ilaçlar bazen de ameliyat şeklinde olmaktadır. Kadınlarda idrar kaçırma ile ilgili daha fazla bilgi için Kadınlarda İstemsiz İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) - Prof. Dr. Selahattin Kumru sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Dış gebelik diğer bir ifade ile ektopik gebelik, gebelik materyalinin rahimin içine yerleşmesi gerekirken başka bir bölgeye yerleşmesine verilen isimdir. Tüplerde döllenen yumurta, döllenmeden 5-6 gün sonra rahimin içine yerleşerek sağlıklı gebelik için başlangıç yerini belirlemiş olur. Herhangi bir nedenden dolayı, döllenmiş yumurta rahim içine gelip yerleşemezse dış gebelik söz konusu olacaktır. Gebeliğin devamı ve bebeğin gelişimi için uygun olan yer rahimin iç kısmı (endometrium) dur. Bu bölgenin dışına yerleşen gebelikler, gebelik materyali büyüdükçe etrafa doğru ilerleyecek ve bulunduğu yeri genellikle yırtıp kanatarak anne hayatını da riske atacaktır. Bu nedenle dış gebeliğin zamanında tanınması anne hayati için önemlidir.
Dış gebelik genellikle tüplerde görülür. Diğer görüldüğü yerler yumurtalıklar, rahim ağzı, sezaryen kesi yeri (skar gebeliği) kornu (rahimden tüplerin çıktığı bölge) ve karın içidir. Tüm bu dış gebelikler erken tanı konulup tedavi edilmezse annenin hayatını riske sokabilecek durumlardır.
Dış gebeliğin tanısı erken gebelikte beta hcg ve ultrasonografinin birlikte kullanımı ile olmaktadır. Tedavisinde de tıbbi tedaviden ameliyata kadar pek çok seçenek mevcuttur ve hasta için hangi tedavinin iyi olacağı hastadan hastaya değişmekte ve bireyselleşmektedir.
Dış gebelik ile ilgili daha detaylı bilgi Dış Gebelik - Prof. Dr. Selahattin Kumru sayfasında bulunmaktadır.
Rahimin içini döşeyen hücrelere endometrium hücreleri adı verilmektedir. Bu endometrial hücrelerin rahimin dışında herhangi bir yerde yerleşmesine endometriozis, yumurtalıklarda yerleşerek kist oluşturmasına da endometrioma (çikolata kisti) adı verilmektedir. Endometriozis odakları rahim dışında, yumurtalıklarda, karın zarında, kesi yerlerinde ve hatta akciğer ve beyin dokularında tespit edilmiştir. Rahimin içinde olması gereken bu endometrial hücrelerin rahim dışındaki alanlarda bulunmasının nedeni tam olarak anlaşılabilmiş değildir ve bu hususta birden fazla teori mevcuttur.
Endometriozis ya da endometrioma (çikolata kisti) adet sancısından, ilişki sırasında ağrı, kısırlıktan dışkılama sırasında ağrıya kadar çok farklı sorunlara neden olabilirler. Ayrıca ultrasonografide çikolata kisti gibi görünün kitlelerin içerisinde nadir de olsa kanser hücresi bulunabilmektedir. O nedenle çikolata kistleri önemsemeyi hak eden kitlelerdir.
Çikolata kistlerinin tanısında hastanın hikayesi ve muayene ile birlikte bakılan ultrasonografi genellikle fayda sağlar. Gerçek çikolata kisti tanısı ise kist çıkartılıp patolojik incelenmesinin yapılmasından sonra konulur.
Çikolata kistlerinin ve endometriozisin yönetiminde tıbbi tedaviden cerrahiye kadar çok sayıda seçenek mevcuttur. Hangi seçeneğin hangi hasta için en iyi olduğu, bulguların ve şikayetlerin, hasta beklentileri ile birlikte hasta ile konuşarak tespit edilmesi en uygun yaklaşım olacaktır. Endometriozis ve endometrioma (çikolata kisti) ile ilgili kapsamlı bilgi Çikolata Kisti (Endometrioma) ve Endometriozis - Prof. Dr. Selahattin Kumru sayfasında yer almaktadır.